Türkiye ve Almanya arasındaki etkileşimi, gençlik eğitimleri çerçevesinde gelecekte nasıl güçlendirebiliriz ve devamlılığı sağlayabiliriz? Kültürlerarası eğitim sayesinde iki ülkenin gerçekçi imajlarını nasıl iletebiliriz? Bu işbirliği Türkiye ve Almanya arasındaki diyalogu ne denli teşvik edebilir? Türkiye ve Almanya’dan gelen 30 gençlik elçisi, Almanya’nın Hamburg şehrinde 12 – 16 Ekim 2016 tarihleri arasında “Türk-Alman Değişimi için Gençlik Elçileri Eğitimi“ programında bu sorularla ilgilendiler ve bu soruları cevaplandırdılar.
Peki nedir bu proje? İşte size özeti:
“Türk-Alman Değişimi için Gençlik Elçileri Eğitimi”, Alman-Türk Gençlik Köprüsü kurumunun gerçekleştirmiş olduğu bir gençlik projesidir. Temmuz ayında tanıtmış olduğumuz Gençlik Köprüsü, Türkiye ve Almanya arasındaki gençlik değişimi projelerini teşvik eden ve gerçekleştiren bir kurumdur. Almanya’daki gençlik eğitimi projesinin işbirliği ortağı olarak yer alan InterCultur kurumu ise dünyanın en büyük değişim organizasyonu olan AFS Kültürlerarası Programlarına bağlıdır. 5 günlük eğitim projesinin gerçekleştirilmesiyle birlikte, önceki süreçlerde Türkiye veya Almanya’da bir değişimde yer almış olan hevesli ve istekli gençlere Türkiye-Almanya Değişimi için bir gençlik elçisi olma fırsatı veriliyor. Bu bağlamda, seçilen gençlik elçileri; yenilikçi eğitim ve öğretim metodları aracılığıyla Alman-Türk ilişkileri ve kültürleri temaları hakkında bilgilendiriliyor, mevcut öğrenim hareketliliği programlarını birbirlerine sunuyor ve kültürlerarası bir eğitim alıyorlar. Eğitim programı, gençlik elçilerine network kurma, özgün fikir ve projeler üretip geliştirme şansını sunuyor.
Eğitimden sonra iki katılımcı Türk-Alman Gençlik Değişimi ve değişimin taşıdığı potansiyeller konularını birbirleriyle paylaşmak için bir araya geldiler:
Nadine: 2 dönem boyunca Istanbul’da eğitim gördüm. Bu deneyimim Türk-Alman Gençlik Eğitimi Projeleriyle yoğun olarak ilgilenmemi sağladı. Eğitimimin yanı sıra Türkiye ve Almanya arasındaki kültürlerarası diyalogu geliştirmek amacıyla, çeşitli değişim ve eğitim programlarında yer aldım. 2015 yılında Gençlik Elçileri Eğitimi Programı’na Hamburg’da katıldım ve bu sene geçen seneki eğitim deneyimlerimi paylaşmam için, gençlik elçisi olarak davet edilme şansına eriştim. Hamburg’taki eğitimde Mert ile tanıştım. Daha eğitimin ilk gününde Mert ve ben, Türk-Alman ilişkilerine ve değişimine olan ilgimizin ortak paydasını bulduk: MAVIBLAU! Online derginin paylaşımların tutkulu bir okuyucusu olarak, Mert’in İstanbul’da MAVIBLAU için yazılar yazdığını ve MAVI-MAP’in yaratıcısı olduğunu öğrendiğim anda onunla eğitimde tanışmış olmamıza ayrıca sevindim. Yakın zamanda arkadaşım Neslihan, blogumuz olan Interkültür’de MAVI-MAP üzerine bir yazı paylaşmıştı. MAVI-MAP, Türk-Alman değişiminde aktif pay sahibi olan organizasyonları tanıtan interaktif ve online bir harita. Evet, dünya küçük, ama aslında bundan daha da önemli bir nokta var: Gerçekten önemli olan, biz ve bizim gibi Türk-Alman değişiminde etkin olarak yer alan gençlerin kurdukları ilişkiler, değiş-tokuş ettikleri fikirler ve yarattıkları sinerjiler. Değil mi Mert?
Mert: Kesinlikle. Türkiye ve Almanya odağında düşünürsek, iki ülke arasındaki yoğun ekonomik ilişkiler, karşılıklı göçler ve siyasi işbirlikleri uzun yıllardır mevcut. Buna paralel olarak bu işbirlikleri güçlü bir ivmeyle sürekli bir gelişim halinde. Bir gençlik elçisi olarak, görevimizin Türk-Alman kültürleri arasında ve aynı şekilde iki ülkeler arasında güçlü bağlar kurmak olduğuna inanıyorum. Bu hedefimizi gelecekte de takip edeceğiz. Aslında eylemlerimizin temelinde yatan amaç, tam olarak Türkiye ve Almanya arasındaki bağları sürdürülebilir bir biçimde kuvvetlendirmek. İstanbul, Berlin ve Barcelona merkezli bir NGO’da 3 senedir proje koordinatörü ve gençlik çalışanı olarak görev alıyorum ve Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında uluslararası projeler düzenliyorum. Bu deneyimimden yola çıkarak, böyle eğitim programlarının gelecekteki işbirliklerinin ve etkileşimlerin temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Senin ve benim gibi gençlerin ülkelerarası bahsi geçen işbirliklerinde aktif olarak pay almaları ve networklerini bu yolla genişletmeleri oldukça önemli.
Nadine: Haklısın. Ben de senin gibi, iki ülke arasındaki işbirliği projelerinin bu diyalogu güçlendirebilmek ve karşılıklı bir kültürel yakınlaşma kurabilmek için oldukça önemli oldukları inancındayım. Örneğin, Beykoz’daki Türk-Alman Üniversitesi iki ülke arasındaki değişimi ekonomik boyutta destekliyor. Master eğitimimi Kültürlerarası Yönetim alanında Türk-Alman Üniversitesi’nde tamamladım. Tarih, coğrafya, siyaset ve kültürlerarası iletişim bakımından hem teorik hem de pratik manada Türk-Alman temalarında kazanmış olduğum deneyimler, çeşitli alanlardan katılımcıları bir araya getirmenin iki ülkenin işbirliğini güçlendirmek için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu diyalog, günümüzde yaşadığımız gergin politik durumlar bakımından ise özellikle önemli.
Mert: Tam olarak bahsettiğin şekilde. Bu bakımdan; Hamburg’taki Gençlik Elçileri Eğitimi’nde proje yönetimi, iletişim ve PR konularında spesifik atölyelerimizin olması bizim için özellikle önemliydi. Çünkü bu çalışmalarda, bize bir proje nasıl yaratılır ve yönetilir, proje potansiyel partnerlere/fon sağlayıcılarına ne şekilde sunulur ve farklı kültürlerin insanları arasındaki ilişkiler nasıl güçlendirilebilir konularında oldukça değerli olan pratik ve teorik bilgiler kazandık. Ayrıca önceki süreçlerde yapmış oldukları uluslararası etkinlikleri ve üyesi oldukları organizasyonları sunan katılımcılar olarak, networklerimizi genişletme ve gelecekte işbirlikleri gerçekleştirme fırsatlarını oluşturduk. Eğitime seçilmiş olan gençlik elçilerinin çoğunluğu Türkiye’de ve Almanya’da çeşitli organizasyonlar aracılığıyla değişim yapmış öğrenciler olduğundan, öğrencilerin birlikte aktif çalışmaları uyum ve verimlilik içerisinde gerçekleşti. Buna ek olarak, bu seneki “Türk-Alman Değişimi için Gençlik Elçileri” eğitiminin yakın gelecekte çeşitli sosyal girişimlere gebe olacağına içtenlikle inanıyorum.
Son iki seneye baktığımızda, 2015 ve 2016 yılı politik bağların gerçekten gerildiği ve çeşitli problemlerin yaşandığı bir sene oldu. Biliyorsun ki katıldığımız gençlik eğitimlerinin amacı, gelecek süreçlerde katılımcılar tarafından üretilmesi planlanan kültürlerararası değişimler. Peki geçen senenin katılımcılarının eğitim sonrası süreçte bu amaca ulaşabildiğini düşünüyor musun?
Nadine: Doğrusu tam olarak değil. Özellikle Türkiye’de yaşanan gelişmeler sebebiyle, Türkiye’de gerçekleşmesi planlanan bazı projeler iptal edildi ve desteklenemedi. Tabiki her şeye rağmen, motivasyonunu kaybetmemek çok önemli. Özellikle de Türk-Alman değişimine erken yaşta, örneğin 15 yaşında, başlamış olan gençlerin aktifliği, Türkiye ve Almanya arasındaki kültürlerarası değişimi şekillendirebileceğimize ve güçlendirebileceğimize dair umutlarımı yeşertiyor.
Mert: Evet, katılıyorum. Türk-Alman gençlerinin hareketliliği ve gençlik elçilerinin üretmeyi planladığı hareketlilik projeleri, değişimin başarıya ulaşması için en önemli unsurlar. Umuyorum ki, önümüzdeki senelerde Türk ve Alman organizasyonları tarafından sağlanan değişim olanakları ve değişimlerin tanınırlığı artar.
Programı burada veya direkt olarak Alman-Türk Gençlik Köprüsü sitesi üzerinden bulabilirsiniz.
Yazı: Nadine Kaiatz, Mert Barış
Çeviri: Mert Barış
Fotoğraflar: Intercultur gGmbH